Klinik çalışma endometriozis ilişkili ağrıda hormonal olmayan iki kimyasal kombinasyonun faydalı olduğunu bulmuştur
ÖZET
Loi ve meslektaşları İtalya Cagliari Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda klinik prospektif bir çalışma yürüttüler ve International Journal of Woman’s Health(Uluslararası Kadın Sağlığı) dergisinde yayınladılar.
Adezyon oluşumu ve / veya üreme süreci ile endometriozis etkileşimi, şiddetli kronik ağrı sonuçları ve tedavi gerektiren fonksiyonel yetersizliğe neden olabilir. Lezyonlardaki aktive mast hücreleri özellikle sinirlerin proksimalinde olan derin infiltratif endometriozis lezyonlarında doğrudan sinir yapılarına etki ederek ağrıya yol açmaktadır. Mast hücrelerinden salınan büyüme faktörleri ve sitokinler, çoğalmayı ve damarlanmayı indükleyerek ektopik endometrium dokusunun büyümesini ve yayılmasını destekliyor gibi görünmektedir.
Mevcut tedavi yöntemleri semptomları palyatif, non invaziv yöntemlerle çözmeyi hedeflemektedir. Palmitoiletanolamid(PEA), bağışıklık-inflamasyon gücreleri üzerinde görev alan yağ asidi etanolamid ailesindendir ve iltihabın iyileşmesinde yardımcı olur. Resveratrolün bir glikozidi olan Polydatin(PLD), iyi bilinen bir antioksidan ve antikemotaktik etkilere sahiptir. Bu bileşiklerin ko-mikronize formda kombinasyonu, bu çalışmada endometriozis ile ilişkili ağrının tedavisi için kullanılmıştır. Amaç, laparoskopik endometriozis tanısı olan semptomatik hastalarda bu tedavinin semptomları ve yaşam kalitesini iyileştirip iyileştirmediğini araştırmaktır.
Endometriozis semptomları ve gebelik istemi olan otuz kadın bu klinik çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalar yukarıda bahsedilen ultra mikronize ilaçlarla tedavi edilmiştir.
Kronik pelvik ağrı şiddeti, disparoni, dismenore, diskezi ve dizüri başlangıç olarak ve 90 güne kadar zaman aralıklarında kaydedilmiştir. İstatistiksel analizler klinik çalışma sonlanana dek tüm ağrı semptomlarının gerilemiş olduğunu göstermektedir. Görsel analog skor(VAS), kronik pelvik ağrının ortalama skoru da anlamlı şekilde azalmıştır. Kendi kendine uygulanan anketlerden elde edilen ortalama değerler, daha iyi bir yaşam kalitesi ve psikolojik duruma doğru olumlu bir eğilim ortaya koymuştur. Bu değişkenlerin genel olarak iyileşmesine ek olarak tedavi sonunda analjezik ketoprofen kullanımında da anlamlı bir düşüş gözlenmiştir.
Bu çalışma göstermiştir ki, semptomatik endometriozis hastalarında um-PEA ve takiben m-PEA/PLD tedavileri ağrı semptomunun yoğunluğunda anlamlı bir azalma sağlamış, yaşam kalitesi ve psikolojik iyi olma hali üzerinde de olumlu etki etmiştir. Önceki klinik çalışmalar göstermiştir ki, hem m-PEA hem de um-PEA, mesane ağrı sendromu, adölesanda mensturel ağrı, ve özellikle endometriozis gibi çeşitli kronik pelvik ağrı durumlarında azalma sağlamıştır.
Bu ko-mikronize formdaki bileşişlerin kombinasyonu endometriozis ilişliki ağrı tedavisinde faydalı görünmektedir, fakat az sayıda kayıtlı gönüllü olması bu çalışmayı ileride yapılacak plasebo-kontrollü, çift kör klinik çalışmalarla onaylanmaya açık hale getirmektedir.