Özellikli anti-inflamatuar T lenfositleri, diğer ismiyle düzenleyici T hücreleri (T regulatory cells- Treg) inflamatuar süreçleri güçlü bir şekilde baskılayan bağışıklık sistemi elemanlarıdır. Düzenleyici T hücreleri endometriozis oluşumunda bağışıklık sistemini baskılayıcı bir role sahip ve endometriozis oluşumunun lehinde etkileri olan hücrelerdir. Endometriozis hastalarında periton, periton sıvısı ve endometriotik odaklarda yüksek miktarda düzenleyici T hücreleri bulunmaktadır.
De Barros IBL ve arkadaşları 12 farklı çalışmanın Reproductive Immunology dergisinde düzenleyici T hücrelerinin endometriozisli kadınlar ve hayvan modelleri üzerindeki etkilerini özetleyen bir sistematik derleme yayınlamışlardır. Yazarlar 2009 ile 2016 yılları arasında yayınlanan 12 çalışmayı tartışmışlardır. Treg hücreleri lenfositlerin bağışıklık sistemini baskılayıcı elemanlarıdır. Treg hücreleri alerji, otoimmün hastalıklar ve kanser gibi inflamatuar (yangılı) hastalıklarda önemli ölçüde saptanan ve dokularda yıkıcı bir bağışıklık sistemi cevabını engelleyen hücrelerdir. Moleküler olarak CD4, CD25 ve FOXP3 üreten lenfositleri Treg hücreleri olarak tanımlanmıştır. Yıllar süren araştırmalar ve çalışmalar sonucu Treg hücrelerini tanımlayan başka moleküller bulunamamıştır. Düzenleyici T hücrelerini ölçmek için kullanılan yöntem ve işaretleyiciler, sonuçları önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Araştırmacılar kalite yayınlardan normal endometriyum dokusundaki, endometriyotik odaklardaki, periton, periton sıvısı ve periferik kandaki Treg hücre düzeylerini karşılaştırmıştır. Endometriosizli hastaların endometriyozlu dokulardaki ve periferik kandaki ilgisi tam açıklanabilmiş değildir. Bazı çalışmalar Treg hücrelerinin arttığını bazıları ise azaldığını belirtmektedir.
Overyan endometriyoz oluşturulmuş hayvan modellerinde Treg hücreleri lenf nodlarında ve dalakta yüksek düzeyde bulunmuştur. Babunlarda oluşturulan endometriyozlarda ise Treg hücreleri periferik kanda yüksek bulunurken endometriyotik odaklardan FOXP3 salınımında artış izlenmiştir. Bu bilgilerle endometriyozis ve Treg hücrelerinin miktarındaki değişiklikler arasında bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ortaya çıkarılan ilişkili verilere rağmen klinik önem henüz net bilinmemektedir. örnek olarak Thücrelerinin kısırılık, pelvik veya üriner ağrı gibi klinik bulgular üzerinde etkisi bilinmemektedir. Ancak T hücrelerinin seviyeleri adet döneminin fazlarına göre de değişiklik gösterdiğinden dolayı bulguları uyarlamak biraz zor olmaktadır. Ayrıca T hücrelerini saptamakta kullanılan moleküller ve teknikler de bulguları etkileyebilmektedir. Son zamanlarda Endonews’te yayınlanan “T hücrelerinin işlevsel bozukluğu endometriyozisi kötüleştirebilir” başlıklı yayında endometriozisi olmayan kadınlara göre farklı endometriyozisli dokularda aktif Treg hücrelerinin sayıca daha az olduğu belirtilmektedir.
Uyarlanımcı bir bağışıklık sistemi bir çok hastalık için elzemdir. Lenfositler, T hücreleri de dahil olmak üzere, bu uyarlanımcı bağışıklık sisteminin elemanlarıdır. Bu araştırma bağışıklık sisteminin endometrioziste bir rolü olduğunu önermektedir. Hipoteze göre immün sistem yanlış yerleşimli endometrium hücrelerini temizlemekte yeterli olamamakta, inflamasyon ve fibroz bir doku oluşmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak bu derleme Treg hücreleriyle endometriyozis arasında bir ilişki olduğunu ve endometriyozis hastalığında bağışıklık sisteminin rolü olduğunu önermektedir. çalışmalar arasındaki faklılıkların moleküler düzeyde ve tekniklere bağlı olduğu düşünüldüğü için daha fazla çalışma ile bu sorun ortadan kaldırılıp ilişki daha iyi anlaşılabilir.
Kaynak Site: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28463710
Çeviren: Dr. Göknur Topçu