Bu çalışmada, geçmişte cerrahi tedavi almış derin infiltre (derine yerleşmiş) endometriozisli 8 hastanın tedavisinde yapılan kolonik segmental rezeksiyon (kalın barsağın lezyonlu bölümünün çıkartılması) ve lokal eksizyon (sadece lezyonların bölgesel olarak çıkarılması) uygulamalarının sonuçları ve bunların hayat kalitesi üzerine etkileri Anne Arundel Medical Center adlı merkezde karşılaştırılmıştır.
8 hastaya da cerrahi öncesi tanı amaçlı karın ve pelvik MR (manyetik rezonans görüntüleme) ve BT (bilgisayarlı tomografi) görüntülemesi yapılmıştır. Cerrahi öncesi kolonoskopi (kalın barsağın kamera yardımı ile görüntülenmesi) sadece ciddi sindirim sistemi şikayetleri olan hastalara yapılmıştır. Ancak hastaya kolonik segmental rezeksiyon mu yoksa lokal eksizyon mu yapılacağının son kararı cerrahi başlangıcında yapılan tanı amaçlı laporoskopide (kapalı ameliyatta) yakın gözlem sonucu elde edilmiştir. Ciddi anlamda barsak invazyonu (barsak tutulumu) olan hastalarda lezyonla birlikte barsak bölümünün de çıkarılması tercih edilirken diğer hastalarda sadece lezyonun çıkarılıp geride kalan barsak duvarının tamiri yoluna gidilmiştir. Cerrahi tedavi sonuçları analiz edilmiştir ve tedavinin hastanın hayat kalitesi üzerindeki etkisinin fiziksel ve duygusal durum, ağrı azalması ve hastanın enerjisinin yerine gelmesi, semptomların gerilemesi yönlerinden incelenmesi cerrahi sonrası yapılan anketlerle ortaya konmuştur.
Sonuçlarda, lokal eksizyon yapılan hastalarda, segmental barsak çıkarılması yapılan hastalara göre operasyon süresinin daha kısa olduğu, daha az kan kaybı, daha az hastanede kalış süresi olduğu gözlenmiştir. Cerrahi sonrası ortalama hasta takibi süresi lokal eksizyonlarda 18 gün iken hasarlı barsak kısımları çıkarılan hastalarda bu süre 151 gündür. Barsak çıkarımı yapılan hastalarda sürenin bu kadar uzun olması hastalığın yaygınlığın fazla olmasına ve böylelikle gözetim süresinin artmasına bağlıdır. 1 yıl sonra 4 hastayla yapılan görüşmelerde cerrahi tedavinin hastalığın belirtilerini önemli ölçüde azalttığı görülmüştür.
Bu çalışmayı takiben Annapolis, Maryland’de bulunan Anne Arundel Medical Center adlı merkezde kolona yerleşmiş endometriozisi bulunan hastalara cerrahi öncesi kolonoskopi yapılması protokolü getirilmiştir.
Çalışma kolonik endometrioziste yapılması gereken cerrahi çalışmalara ışık tutsa da 8 hasta üzerinde yapılan incelemeler sağlam sonuçlar elde etmek için henüz yeterli değildir. özellikle buradaki yaklaşım cerrahi öncesi (pre-operatif) çalışmaların zenginleştirilmesi ve cerrahi sırasında yapılan tanı çalışmalarının (intraoperatif) hastaya uygun cerrahi tekniğin belirlenmesinde önemini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, ileriye dönük ve geniş hasta kitlesini kapsayan, barsak rezeksiyonunu gerektiren koşulları net bir şekilde ortaya koyan çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Kaynak Site: http://www.endonews.com
Çeviren: Damla MERGEN